www.kriminoloji.com

 

 

VİKTİMOLOJİ

(MAĞDUR DAVRANIŞI ÖĞRETİSİ)

 

 

 

 

 

 

Prof.Dr. Timur DEMİRBAŞ[1]

© www.kriminoloji.com 2002

 

 

 

                                    1.              Viktimoloji (Mağdur) Kavramı:

        Viktimoloji kavramı, Latince “victimia” (mağdur) kelimesinden çıkartılır. Şüphesiz mağdur kavramı doktrinde farklı tanımlanır: Eğer saldırının konusu bir insansa, fail-mağdur ilişkisi özellikle göze çarpar Mağdur, aktif veya pasif daima bir role sahiptir. Kriminoloji, failin görünüş şekilleri gibi, aynı ölçüde mağdurun görünüş şekilleri ile de ilgilenir[2].

        Mağdur, mutlaka bir insan olmak zorunda değildir; insan grupları (azınlıklar, milletler, tüm olarak halk) mağdur olabilirler[3].

        Hans von Hentig’in 1941’de “Fail ve Mağdur Arasındaki İç İlişki Üzerine Gözlemler” konulu ilk kriminolojik makalesinde; “Suç mağduru pasif ve obje değildir, bilakis o suçun işlenmesi usulünde aktif bir süje olacaktır” demektedir. O suçun işlenmesine ve meydana gelmesine birlikte etki eder; ceza muhakemesi hukuku, sadece failin insan haklarıyla değil, bilakis esaslı olarak ve tam ciddiyetle suç mağduru ile de ilgilidir[4].

        Paasch’a göre, mağdur, hukuk düzenince korunan, hakkı ihlal edilen tabi veya hukuki kişidir; Schneider’e göre mağdur, bir suçla tehlikeye sokulan, zarar verilen veya tahrip edilen bir kişi, organizasyon, topluluk, devlet veya uluslararası düzen olabilir. Öldürülenin veya kişinin aile mensubu da suç mağduru olabilir; onlar suçtan korunmada veya suçlulukla mücadelede polisin yardımcı kişisi olarak zarar görmüş olabilirler. Kimin bir suçun somut ve gerçek mağduru olarak kabul edileceği, toplumsal ve bireysel olarak suçun oluşumu ve suçun önlenmesi usulünde önemlidir. Buna sadece fail değil, bilakis mağdurun isimlendirilmesi de karar verdirir[5].

        Buna karşı Kaiser, bir özel mağdur kavramının ortaya çıkarılmasını bilimsel olarak az verimli kabul eder; ve hatta örneğin ekonomik ve işletme suçluluğunun, aynı şekilde mağaza hırsızlığının buharlaşan mağdur özelliği vasıtasıyla belirtilmiş olacağı ve bu yüzden bir tanımının zor verilebileceğini belirtir[6]. Buna karşılık Schneider, doğru olarak, herhangi bir şekilde tanımlanmış mağdur kavramı olmaksızın, viktimilojinin çalışma iktidarına sahip olamayacağı itirazında bulunur[7].

        Mağdur araştırmasının uygulaması ve gelişimi, aynı şekilde yeni sonuçları, bağlantısının genişliği ve yoğunluğu, tüm kriminoloji bilimi, suç politikası ve ceza hukuku bakımından çoğu kez kesindir[8].

                                    2.              Viktimolojinin Amacı:

        Viktimolojinin amacı, mağduru psikolojik, sosyal ve hukuki arasındaki ilişkiler kapsamında incelemek ve mağdurluğun önlenmesi için gerekli şartları belirlemektir. Mağdurların öneminin kavranması yenidir. Kriminoloji, suçun nedenlerini araştırırken, suçlular üzerinde durmuş, onların kişilik yapısı araştırılmış ve suçlular gruplandırılmıştır. Günümüz kriminolojisi, mağdurlar üzerinde inceleme yaparken, diğer yandan, suç ve suçluya ilişkin bilgilere ulaşmayı da amaçlamaktadır[9].

        Viktimolojinin amacı bakımından, mağdurun makul sayılabilecek ölçüde sosyal kontrol sürecinde, yani ceza adalet mekanizmasında yer alması ve bu şekilde ikinci defa mağduriyetinin önlenmesi de önem taşımaktadır. Bu bakımdan yargılama sürecinin de makul bir sürede sonuçlandırılması gereklidir[10].

                                    3.              Viktimolojinin Görevleri:

        Viktimolojinin görevleri çok çeşitli olup, öncelikle, suçun meydana gelmesinde, fail ve mağdur arasındaki ilişkiyi araştırır. O, kendini mağdurlaşma ve mağdur olma usulüne adamıştır. Suçun açıklanmasında fail-mağdur ilişkisinin önemi kriminalistikte yıllardır bilinir. Viktimoloji, suçun önlenmesinde, suç teknikleri üzerine potansiyel mağdurun bilgilendirilmesi, mağdur eğiliminin ortadan kaldırılması veya azaltılması, mağdur yapılarının azaltılması, mağdur zamanları ve yerlerinin analizi ve mağdur yoğunluğunun ortaya konulması ile de ilgilidir[11].

        Viktimolojik araştırmalar mağdur çerçevesinde şu şekilde yürütülmelidir:

1)    Çeşitli mağdur düzenlemeleri,

2)    Suçun meydana gelmesinde mağdurun rolü,

3)    Nötrleştirme teknikleri, failin kendini hukuka uygun hale getirirken kullandığı, mağduru kapsayacak teknikler,

4)    Mağdurun ihbar davranışı,

5)    Mağdur korkusu ve mağdur olma arasındaki ilişkiler,

6)    Cezanın hesaplanmasında mağdur davranışının dikkate alınması,

7)    Mağdur olma riskinin azaltılması imkânları,

8)    Mağdurlaşmanın sonuç ve etkileri: Suçluluk korkusu ve kendiliğinden adaleti gerçekleştirme ihtiyaçlarının ifadesi olarak ceza ihtiyaçları,

9)    Mağdura yardım ve tedavi programları[12].

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DİPNOTLAR:

 



[1] Bu yazı Sayın Prof.Dr. Timur Demirbaş’ın Seçkin Yayıncılık’tan çıkan “Kriminoloji” kitabından tanıtım amacıyla alınmıştır. (Prof.Dr. Timur Demirbaş, Seçkin Yayıncılık, Kriminoloji, Ankara, 2001, 1.Baskı, s.299 vd.) Amacımız suç konusunda çıkan kitaplardan, dergilerden, yazılardan sizleri haberdar etmek; bilgi evrenine ve Türk kriminolojisine (suç bilimine) katkıda bulunmak ve topluma faydalı olmaktır. Daha detaylı bilgi için ilgili kitaba başvurmanızı özellikle tavsiye ederiz. www.seckin.com.tr

[2] Mergen, s.136

[3] Mergen, s.136

[4] Schneider, s.752

[5] Schneider, s.755

[6] Kaiser, s.314

[7] Schwind, s.363

[8] Kaiser, s.312

[9] Sokullu-Akıncı, Viktimoloji, İstanbul,1999, s.22 vd.

[10] Yücel, Türk Ceza Siyaseti ve Kriminolojisi, s.19 vd.

[11] Schneider, s.759 vd.

[12] Schwind, s.365

 

 

 

 

NOT: Sayın Prof.Dr. Timur Demirbaş’a ait Kriminoloji kitabı SEÇKİN Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş. tarafından kaynak olarak sağlanmıştır. Kaynak katkılarından dolayı yayınevine çok teşekkür ederiz.

 

 

 

© www.kriminoloji.com 2002

Sitemize www.kriminoloji.com, hukukcu.net, hukukcu.org veya turkhukuk.net, turkhukuk.org adreslerinden ulaşabilirsiniz.

 

 

Ana sayfa